NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
216 - (636) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
حاتم (وهو ابن
علية) عن يزيد
بن أبي عبيد،
عن سلمة بن
الأكوع؛ أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
كان
يصلي المغرب
إذا غربت
الشمس وتوارت
بالحجاب.
[ش
(إذا غربت
الشمس وتوارت
بالحجاب)
اللفظان بمعنى.
وأحدهما
تفسير للآخر].
{216}
Bize Kuteybetü'bnü Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Hatim, —ki îbni İsmail'dir.— Yezîd b. Ebî
Ubeyd'den, o da Selemetü'bnü Ekva'dan naklen rivayet etti ki,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) akşam namazını, güneş kavuşarak perde arkasına gizlendiği
zaman kılarmış.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Mevâkîtü's - Salât- bahsinde; Ebu Dâvûd ile Tirmizî dahî «Namaz» bahsinde
muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Buhârî'nin rivayetinde
Hz. Seleme: «Biz, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile akşanı'ı güneş perde
arkasına gizlendiği vakit kılardık» demişdir. Bu rivâyetdeki akşamdan murâd,
akşam namazıdır. Yine Buhârî'nin rivayetinde güneş zikredilmemiş fakat akşam
karinesi ile perde arkasına gizlenenin güneş olduğu anlaşılmışdır.
Hicâb: Perde demekdir.
Bâzı ulemânın beyânına göre güneşin hicabından murâd: onun ziyâsıdır. Bu
takdirde güneşin perde arkasına gizlenmesi: kendi cirmi ile ziyasının görünmez
olması yâni batmasıdır.
Bu hadîs akşam
namazının vakti girer girmez hemen kılınacağına delildir. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in akşam namazını şafağın kaybolmasına yakın
kıldığını bildiren hadîs mezkûr namazı o vakitde kılmanın da caiz olduğunu
beyân için olsa gerektir.
Akşam namazı vaktinin
sonu hususundaki ihtilâfı az sonra göreceğiz.